Bu Blogda Ara

29 Mayıs 2014 Perşembe

GÖK KAPILARINI TİTRETEN DUA

GÖK KAPILARINI TİTRETEN DUA

Asrı Saadette ticaretle uğraşan bir tacir mümin vardı. Bu tacir ticaretinde helal haramı gözetir. Allah ve Resulü için bu ticareti yapar, herkesin hakkına riayet ederdi. Ticaretini Şam ile Medine arasında gerçekleştirir çoğunlukla da ticaret kervanları ile hareket etmez, tek başına yolculuk yapmayı severdi.

Bir alacağını almış, satacağını da satmış ve Şam’dan Medine ye doğru hareket etmişti. Epeyce yol almıştı ki, baştan aşağı silahlı bir eşkıya ile karşılaştı. Eşkıya bu mümin taciri tehdit etti;

"Mallarını şuraya indir, develerini de şu ağaca bağla.”
Mümin tacir:

“Mallarım senin olsun, beni bırak gideyim.

Eşkıya;

"Bugüne kadar soyup da öldürmediğim kimse yok Senin hem mallarını alacağım, hem de canını.”

“Madem beni öldürmeye kararlısın, senden son bir talebim var"

“Söyle talebini”
“Ben Müslüman'ım abdest alıp, iki rekât namaz kılayım ondan sonra beni öldür."

Eşkıya izin verir. Tacir önce abdestini alır, sonra da İki rekât namaz kılar ve ellerini Rabbine açar:

‘Ya Vedud! Ya Vedud! Ya Ze’l-arşi’l-mecîd! Ya Mübdi, Ya Mu’id! Ya Fe’aalün lima yürid! Eselüke bi-nuri vechike’l-lezi mele’e erkane arşike ve es’elüke bi-kudretike’l-leti kadderte biha halkake ve bi rahmetike-lleti vesiat külle şeyin. La ilahe illa ente. Ya Muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni!

Mümin tacirin duası bitmişti ki, çok garip bir hadise meydana gelir. Birden beyaz bir at üstünde yeşil elbiseli, elinde de harbe olan bir süvari peyda oldu. Eşkıya şaşırmış, ne yapacağını bilemez bir durumda idi. Eşkıya, taciri ve malları unuttu, ortaya çıkan bu süvariye saldırdı. Süvari bir darbe ile eşkıyayı yere düşürdü.

Süvari tacire dönerek: “Öldür bu eşkıyayı" dedi.

"Ben hayatımda kimseyi öldürmedim, insan öldürmeyi hoş görmem. Beni bağışla.”dedi.

Sonra süvari eşkıyayı bir darbe ile öldürdü.

Tacir sordu: “Sen kimsin?"

“Ben üçüncü kat gökte duran bir meleğim. Bu adamı öldürmeyi Allah Teala bana nasip etti. Sen namazından sonra ellerini kaldırıp duaya başladığında, gök kapılarının çalındığını duyduk, öyle şiddetle çalınıyordu ki. Mühim bir hadisenin olduğunu anladık. İkinci defa dua ettiğinde gök kapıları açıldı. Üçüncü defa dua ettiğinde, Allah Teala, Cebrail Aleyhisselam’ı görevlendirdi.

Cebrail Aleyhisselam şöyle dedi:

‘Dua eden falan mümini kim kurtaracak” Ben talep ettim de görevlendirdiler. Ey Allah Teala’nın mümin kulu! İyi bil ki! Senin yaptığın bu duayı kim yaparsa Allah Teala onun sıkıntısını giderir, ona yardım eder.”

Bu hadiseden sonra mümin tacir yola koyulur ve Medine’ye varır. Soluğu Kâinatın Efendisi Sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda alır ve başından geçen hadiseyi anlatır. Taciri dinleyen Kâinatın Efendisi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

"Muhakkak ki, Allah Teala sana esma-i hüsnayı telkin etmiş. 0 isimlerle Allah Teala’ya dua edilirse, istenen verilir.”

1 Mayıs 2014 Perşembe

"Eli boş gidilmez gidilen yere"

"Eli boş gidilmez gidilen yere,
Boş gelmedim Ya Rab ! Ben suç getirdim.
Dağlar çekemezken o ağır yükü,
İki kat sırtımla pek güç getirdim..”

Recep ayında oruç tutmanın fazileti

Recep ayında oruç tutmanın fazileti

Rahmet, bereket ve merhamet vesilesi aylara erdiren Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun.
Bu ayları hakkıyla idrak etmeyi herkese nasip eylesin.
Üç aylar ile ilgili olarak Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuşlardır:
“Allah’ım! Bize Recep ve Şaban’ı mübarek ve bereketli kıl ve bizi Ramazan’a eriştir.”
Üç ayların ilki olan Recep ayında oruç tutmanın sevabı ile ilgili olarak Ebu Zer Gıffari’den şöyle bir nakil vardır:
“Resûlullah (sav) buyurmuştur:
“Bir kimse Receb’in ilk gününü oruç tutsa, bir senelik oruç tutmuş gibi sevap alır.
Recep ayından yedi gün oruç tutsa yedi cehennem kapıları kapanır, yani cehenneme girmez.
Eğer Receb’den sekiz gün oruç tutsa sekiz cennetin kapıları onun için açılır.
On gün oruç tutsa Allah’u Teâlâ günahlarını hasenata tebdil eder.
On sekiz gün tutarsa, semadan bir münadi “geçmiş günahların bağışlandı , ameline devam et” der, buyurmuştur.”
Ve yine Receb ayının 27. gününde oruç tutmanın fazileti ile ilgili olarak şu hadis nakledilir:
Ebu Hureyre’den (ra) rivayet edilmiştir:
“Resulullah (sav), Receb’in 27. günü oruç tutan kimse için altmış ay oruç tutmuş sevabını Hak Teâlâ yazar. Ve o gün, Nebi (sav) üzerine Cebrail’in Peygamberlik vazifesini indirdiği ilk gündür.”
Receb ayı altıncı semanın kapısı üzerine yazılı olan aydır.
Resûlullah (sav) buyurdu ki:
“Receb haram aylardan bir aydır. Recep ayının günleri, altıncı semanın kapısı üzerine yazılmıştır.
Bir kimse Allah’u Teâlâ’yı razı etmek maksadı ile Receb’ten bir gün oruç tutsa ve orucunu da kirletmese, oruç tutulmuş gün ile altıncı semanın kapısı üzerindeki yazılı gün, konuşmaya başlar:
“Ya Rabbi! Bu kimsenin günahlarını affet, onun suçlarını bağışla” derler.
Oruçlarını takva ile tamamlamamış olan için onlardan ne dua, ne de istiğfar vardır. Bununla beraber o kimseye “nefsin seni aldattı, sana hile yaptı” derler.”
Orucu bozan hallerle ilgili bir hadis ile konuyu bitirelim:
Enes B. Malik nakletmiştir:
“Resûlullah (sav) “Şu beş şeyi işlemek oruç ve abdesti bozar buyurmuştur:
“Yalan söylemek, laf getirip götürmek, gıybet, görülmesi haram olan şeylere şehvetle bakmak ve yalan yere yemin etmek”
Bunlar orucun ve abdestin sevabını yok eder.
Bu uzun günlerde sevabını umarak oruç tutmaya çalışan bizlere Allah yardım etsin, sevabını yok edecek hallerden de kaçınmayı nasip eylesin.

KANDİL DUASI, EN GÜZEL KANDİL DUASI

KANDİL DUASI (Allah kabul etsin)

EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN ALLAH'im

Şu mübarek gece hürmetine bizleri bağışla,

İnayetine ihtiyacımız açık,

Çaresizliğimiz her halimizden belli;

Bizleri yara-bere almadan

Ötelerdeki güzelliklere ancak sen ulaştırabilir ve bu güne kadar defalarca çatlamış ve kırılmış ruh dünyamızı da ancak sen tamir edebilirsin.

İçimizi sana döküyor,

Kusurlarımızı sana açıyor ve bizlere yeniden iyi insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!

EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN ALLAH'ım

Bir süre ayrı düştükten sonra dönüp sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun.

Sana yönelenlere hep “gelin, gelin” diyorsun.

Ey Rab! Bütün kusur ve hatalarımızla beraber müsaade buyur “biz de geldik” diyelim. Geldik ve şu mübarek gecede sana,

Yolların amansızlığını,

Nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını,

Bizim de dermansızlığımızı şikayet ediyoruz.

Bilhassa, her zaman hatalara açık duran,

Günahlara meyyal bulunan

Ve ululuğuna karşı hep saygısız davranan,

Serkeş nefsimizi sana şikayet ediyoruz.

Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!

Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyan kokan tavır ve davranışlardan arındır Ya Rabbi

Lisanlarımızı yalandan, gıybetten, senin sevmediğin,

Hoşnut olmadığın bütün kirli sözlerden temizle ya Rabbi!

Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi!

Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle ya Rabbi!

Niyetlerimizi ihlaslı kıl ya Rabbi!

Ve bize lütfettiğin bütün şeylerde de bereket ihsan eyle ya Rabbi!
YARABBİ BEN BİLMEM DEMESİNİ, SEN BİLİRSİN İYİSİNİ VER HAKKIMIZDA HAYIRLISINI... ÂMİN
http://dualarimsizinicin.blogspot.com.tr/