Bu Blogda Ara

27 Ekim 2011 Perşembe

Dinler Arasında İslâm'ın Yeri

        İlk insan olan Hz. Adem (a.s.)aynı zamanda ilk peygamberdir. insanlığın ilk dini de hak dindir. Hz. Adem'den Hz. İsa'ya kadar gelen bütün peygamberler insanlara Allah'ın birliği inancını tebliğ etmişler ve Allah'a nasıl ibadet edileceğini öğretmişlerdir. Ancak bu peygamberlerintebliğ ettiği iman esasları ve dinî hükümler zamanla bozulmuş ve asılları kaybolmuştur.
        Bunun üzerine Yüce Allah, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s) aracılığı ile bütün insanlara son ve en mükemmel din olan İslâm'ı göndermiştir. Bugün yeryüzünde gerçek din, İslâm dinidir. Bâtıl dinlerin Allah katında hiçbir değeri yoktur. Allah katında tek ve makbul olan din, İslâm'dır.
        Bu gerçek Yüce Allah tarafından Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmiştir :
'' Allah katında din şüphesiz İslam'dır.'' Kim İslam'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecektir. O ahirette de zarara uğrayanlardandır.

ORUCU BOZUP HEM KAZA HEMDE KEFFARETİ GEREKTİREN HALLER

Oruçlu olduğunu bilerek :

1. Yemek, içmek, (ister gıda maddesi, ister ilaç olsun)
2. Cinsi ilişkide bulunmak,
3. Sigara içmek.

KAZA : Bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır.
KEFFARET : Bozulan bir günlük orucun yerine iki ay veya 60 gün peşpeşe oruç tutmaktır.

      Ramazan ayında niyet ederek oruca başlayan bir kimse özürsüz olarak bile bile yiyip içse veya cinsi ilişkide bulunsa orucu bozulur. bozulan bu orucun gününe gün kaza edilmesi, ayrıca oruç özürsüz olarak ve bile bile bozulduğu için de keffaret tutması gerekir.

      Başlanan bir orucu bilerek bozmanın dünyadaki cezası keffarettir. Yani 60 gün birbiri ardınca oruç tutmaktır. herhangi bir sebeple keffaret orucuna ara verilir veya eksik tutulursa yeniden başlayıp 60 günü kesintisiz tamamlamak lazımdır. Kadınlar keffaret orucu tutarken araya giren adet günlerini tutmazlar. adet halleri bitince ara vermeden temiz günlerinde oruca devam ederek 60 günü tamamlarlar.

Orucu Bozup Yalnız Kazayı Gerektiren Şeyler

1. Yenmesi mutad olmayan ve ilaç olarak da kullanılmayan şeyleri yutmak, ( toprak, pamuk, kağıt gibi)
2. Buruna ilaç çekmek,
3. Kulağın içine yağ damlatmak,
4. Abdest sırasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak,
5. Ağzına aldığı renkli ipliğin boyası tükrüğe geçip, boyanan bu tükrüğü yutmak,
6. Zorla orucu bozulmak,
7. Uyurken, başkası tarafından boğazına su dökülmek,
8. Ağız dolusu kendi isteği ile kusmak,
9. Akşam vakti girmediği halde, akşam oldu zannederek iftar etmek,
10. İmsak vakti geçtiği halde, imsaka daha vardır zannederek yemek içmek.

Orucu Bozmayan Şeyler

1. Oruçlu olduğunu unutarak yemeki içmek,( unutarak yiyip içerken oruçlu olduğunu hatırlarsahemen ağzını yıkayıp oruca devam eder, oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından aşağıya birşey geçerse orucu bozulur.)
2. Kulağına su kaçması,
3. Göze ilaç damlatmak,
4. Gece yıkanması gerekirken sabahleyin yıkanmak, 5. Kendi isteği olamdan kusmak,
6. İhtilam olmak, (yani uyurken cünüplük hali meydana gelmesi)
7. Kan aldırmak,
8. Kendi isteği olamyarak boğazına toz, duman girmesi,
9. Ağzındaki tükürüğü yutmak.


                     Oruçluya Mekruh Olmayan Şeyler

1. Gül ve misk gibi şeyleri koklamak,
2. Dişlerini fırçalamak,
3. Ağzına su alıp çalkalamak,
4. Burnuna su çekmek,
5. Yıkanmak.

                      Oruçluya Mekruh Olan Şeyler

1. Bir şeyin yutmadan tadına bakmak, ( eğer kadının kocası, yemeğin tuzundan dolayı karısına anlayışsız davranır, huzursuzluk yaparsa, kadın yutmadan yemeğin tuzuna bakabilir.)
2. Tükürüğünü ağzında biriktirip yutmak, ( eğer ağzında biriktirdiği tükürüğü dışarı çıkardıktan sonra yutarsa orucu bozulur.)
3. Kendini zayıf düşürecek derecede kan aldırmak, ağır işlerde bulunmak.

RAMAZANDA ÖZÜRSÜZ OLARAK ORUÇ TUTAMAMANIN HÜKMÜ

       Ramazan ayında oruç tutmak, Allah'ın kesin emridir. Müslümanların bu emri yerine getirmesi gerekir. Bir müslüman özürsüz olarak Ramazan ayında oruca niyet etmeyerek yiyip içerse tutmadığı günlerin orucunu gününe gün kaza etmesi gerekir, keffaret lazım gelmez. Çünkü, keffaret oruç tutmamanın değil, başlanan orucu bozmanın cezasıdır.
       Ramazanda özürsüz olarak oruç tutmayan günah işlemiş olur. Bundan dolayı tövbe ederek, Allah'tan af dilemesi ve orucunu vakit geçirmeden kaza etmesi lazımdır.
    

FİDYE

       Oruç tutmaya gücü yetmeyen düşkün ve yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ramazan ayının her günü için bir fidye verirler. Fidyenin tutarı aynen fitre kadardır. Bu fidyeler ramazanın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazanın içinde veya sonunda da verilebilir.
        İsterse fidyelerin hepsini bir fakire topluca verir, ayrı ayrı fakirlere de verilebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye güçleri yetmiyorsa Allah'tan bağışlanmalarını isterler. Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar eğer ileride oruç tutacak duruma gelirlerse tutamadıkları orucu kaza etmeleri kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış sayılır.

Orucun Faydaları

1. Oruç ahlâkımızı güzelleştirir :
   
     Oruç, bize daima Allah'ı hatırlatır., sorumluluk duygumuzu geliştirir. kalbimizi kötü duygu ve düşüncelerden arındırır, başkalarına fenalık yapmaktan korur. Oruç, bize en güzel ahlâki davranışları kazandırarak âdeta melekleştirir. Oruç, gözleri harama bakmaktan, dili yalan ve çirkin sözlerden, kulakları haram şeyleri dinlemekten, mideyi haram yemekten, elleri kötü işler yapmaktan, ayakları kötü yerlere gitmekten korur.
     orucun farz olmasındaki hikmet, Allah'a karşı kulluk görevini yerine getirmek ve kötülüklerden sakınmaktır.


2. Oruç, insanın merhamet ve yardım duygularını geliştirir :

     Hayatında açlık nedir bilmeyen, varlıklı bir kimse, yoksulların çektiği açlık ve sıkıntıyı gerektiği gibi anlayamaz. Fakat, bu kişi oruç tutarsa, açlığın ne olduğunu anlar ve yoksulların sıkıntılarını yüreğinde daha iyi hisseder, onlara karşı şefkat ve merhamet duyguları uyanır. bunun sonucu olarak da yoksullara yardım elini uzatır., sıkıntılarını gidermeye çalışır.


3. Oruç, insana nimetlerin kıymatini öğretir :

     İnsan, elinde olan nimetlerin değerini, ancak bunlar elinden çıktıktan sonra anlar, fakat iş işten geçtiği için bunun bir yararı yoktur. Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan insanın gözünde bu nimetlerin değeri daha iyi anlaşılır. Bu anlayış insana, onları daha iyi korumasını ve nimetleri kendisine veren Allah'a daha çok şükretmesini öğretir.

4. Oruç tutmak insanı daha sağlıklı yapar :

     Senenin onbir ayında yorulan sindirim organları oruç sayesinde dinlenir. Ramazandan sonra daha güçlü bir şekilde görevlerini yaparlar. bilim adamları, orucun sağlık yönünden vücudumuza birçok faydası olduğunu belirtmişlerdir. Oruç sırasında vücutta depo edilmiş besin maddeleri harcanır, sonradan bunların yerine yenileri gelir, böylece vücutta bir yenilenme olur. Oruç bu yüzden sağlık bakımından çok faydalıdır.


5. Oruç, insana sabırlı olmayı öğretir :

    Oruç tutmakla, belirli bir zaman kendini yememeye içmemeye alıştıran insan, hayatta karşısına çıkabilecek güçlüklere kolaylıkla sabreder, acılara ve sıkıntılara dayanır. Gerektiğinde düşmanla savaşmaktan yılmaz, bu uğurda karşısına çıkabilecek sıkıntılara dayanmasını bilir.

Haccın Önemi ve Faydaları

       İslamın 5 şartından sonuncusu hac'dır. Hac, belli zamanda, belirli yerleri özel bir şekilde ziyaret etmektir.
Hicretin dokuzuncu yılında farz olmuştur. Hac hem mal, hem de beden ile yapılan bir ibadettir. Belirli şartları taşıyan müslümanların ömründe bir defa hacca gitmasi farzdır. Allah'ın her emrinde olduğu gibi haccın farz kılınmasında da bir çok hikmetler ve faydalar vardır.
       Çeşitli ülkelerden mukaddes topraklara gelen, dilleri ve renkleri ayrı olan müslümanların tek gaye etrafında bir araya gelmesi ve hep birlikte Allah'a yönelmesi İslâm kardeşliğini güçlendirir. Müslümanların birbiri ile tanışmalarını, birbirlerinin dert ve sıkıntılarına çare bulmalarını sağlar.
       Zengin- fakir her seviyede müslümanın ihrama girerek aynı kıyafet içinde bulunması insanlara eşitlik fikrini aşılar, mahşer gününü hatırlatır. Hac yolculuğu, insanın bilgi ve görgüsünü artırır, zorluklara karşı dayanma alışkanlığı kazandırır. Mala bağımlılığı azaltarak, fakirlere, yoksullara karşı merhamet ve yardım duygularını geliştirir.
       Sevgili peygamberimizin doğup büyüdüğü, İslâm dininin cihana yayılmaya başladığı kutsal yerleri görmek ruhlara manevi bir heyecan verir, dinî duyguları kuvvetlendirir. Kutsal yerlerde insan kendisini Allah'a daha yakın hisseder, yaptığı ibadetlere kat kat fazla sevab verilir. Allah'ın rızası için hac vazifesini yapan ve insanlara kötülük etmekten sakınanların (kul hakları hariç) bir çok günahı bağışlanır. Bu konuda Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur :
        '' Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınırsa, annesinin onu doğurduğu günkü gibi günahlarından arınmış olarak döner.''

              HAC KİMLERE VE NE ZAMAN FARZDIR


        Aşağıdaki şartları taşıyanlara hacca gitmek farz olur :
1. Akıllı olmak,
2. Erginlik çağına gelmiş olmak,
3. Müslüman olmak,
4. Hür olmak,
5. Haccın farz olduğunu bilmek. ( Bu şart müslüman olmayan ülkelerde müslümanlığı kabul edenler içindir. İslam ülkelerinde yaşayan müslümanlar için haccın farz olduğunu bilmemek özür değildir.)
6. Zorunlu ihtiyaçlardan başka hacca gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin geçinebileceği maddî güce sahip olmak.
7. Durumuna uygun bir vasıta ile hac yolculuğunu yapabilmesi için vasıta ve yol masraflarını karşılayacak parası olmak.
8. Hac vazifesini yapabilecek zamana yetişmiş olmak.

        Saydığımız bu şartlardan başka hac vazifesini bizzat yapmak için şu şartların da bulunması gerekir. Bunlara haccın edasının şartları denir.

                  HACCIN EDASININ ŞARTLARI

1. Vücutça sağlıklı olmak, ( Kör, kötürüm ve hac yolculuğuna dayanamayacak kadar hasta ve yaşlı olmamak.)
2. Hacca gitmesine bir engel bulunmamak, ( Hapiste olmak gibi )
3. Yol güvenliği olmak,
4. Kadının yanında kocası veya evlenmesi caiz olmayan bir mahremi bulunmak,
5. Kocası ölmüş veya boşanmış olan kadınların iddet süreleri bitmiş olmak.
        Bu saydığımız şartlara sahip olan bir kimsenin önündeki ilk hac mevsiminde hacca gitmesi farz olur.         

                 HACCIN FARZLARI

Birisi şart, ikisi rükün olmak üzere haccın 3 farzı vardır :
1. İhrama girmek (şarttır),
2. Arafatta vakfe,
3. Ziyaret Tavafı.

                 HACCIN ÇEŞİTLERİ

Yapılışı Bakımından Hac Üç Çeşittir :
        1. İfrad Haccı : Umresiz yapılan hac demektir. hacı adayı ihrama girerken sadece hacca niyet eder ve hac vazifelerini yerine getirir. ifrad haccı yapanlara kurban kesmek vacib değildir.

        2. Temettu Haccı : Umre ve haccı ayrı ayrı ihrama girerek yapmaktır. Hacı adayı önce umre için ihrama girip umre vazifelerini yapar ve ihramdan çıkar. Günü gelince yeniden ihrama girerek hac vazifelerini yerine getirir. Temettu haccında kurban kesmek vacibtir.

        3. Kıran Haccı : Umre ve haccı bir ihramda yapmaktır. Hacı adayı ihrama girerken hem umre hem de hacca niyet eder. Önce umreyi yapar, fakat ihramdan çıkmaz, sonra da haccı yapar. Kıran haccında da kurban kesmek vacibtir.

         Hacca gitmek isteyen bir kimse, bu 3 çeşit hacdan hangisini dilerse onu yapar. Usulüne uygun olarak hangisini yaparsa hac görevini yerine getirmiş olur.